Başkanımız Ali Kemal Tatlıbal'dan Önemli Açıklamalar

06.04.2020 00:00

Hava İş Sendikası Genel Başkanı Ali Kemal Tatlıbal, yaşanan son sürece ilişkin AirportHaber'e açıklamalarda bulundu.

 

Yaşanan süreç tüm havacılık çalışanları için çok zor şartlar getirdi. Virüs bulaşma riski yüksek grupta yer alan havayolu çalışanları var. Bunun önüne geçmek için alınan tedbirler var. Bu konularda Hava-İş sendikası olarak neler yaptınız?

Bilindiği üzere tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 virüsü birçok alanda büyük zararlara yol açtı. Virüsün yayılmaya başladığı günden beri başta havacılık sektörü olmak üzere birçok sektör derin yaralar aldı. Ancak en çok zarar gören sektörlerin başında havacılık sektörü gelmekte. Biz de ülke olarak bölgemizdeki havacılık sektörünün en önemli aktörüyüz, hatta dünya havacılığında en üst sıralarda gelmekteyiz. Krizin baş göstermeye başladığı anlardan itibaren önceliğimiz sektörde çalışan üyelerimizin bu virüsün kötü etkilerinden en az seviyede zarar görmesini sağlamaktır. Ülkemizde virüsün etkileri henüz görülmemişken THY Yönetimi ile irtibata geçip iş sağlığı ve güvenliği konularında harekete geçmelerini sağladık. Bununla birlikte alınacak tedbirleri SHGM ve Bakanlıklar nezdinde gündeme getirerek tedbirlerin artırılmasını sağladık. Tahliye uçuşları başlamadan işverene gönderdiğimiz yazılarda SHGM ve uluslararası havacılık otoritelerinin belirttiği tedbirleri alması konusunda baskılar yaptık ve neticede tahliye uçuşlarında değişen ikramlar ve alınan tedbirler bu girişimlerin olumlu sonuçlandığını gösterdi. Emekçi üyelerimiz Cumhurbaşkanlığı emriyle Dışişleri Bakanlıklarının koordinesi ile gerçekleşen uçuşlarda hayati roller alarak bu tahliyelerin gerçekleşmesini sağladılar.

Covid -19 testi pozitif çıkan üyelerinizin olduğunu duyuyoruz bu konularda sendika olarak neler yapıyorsunuz?

Tahliye uçuşları ve öncesindeki uçuşlarda görev alan üyelerimiz, Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’nun talimatları doğrultusunda 14 gün ev karantinasına alındı. İlk andan itibaren bu üyelerimizle irtibata geçip yaşadıkları karantina sürecinde bir ihtiyaçları olup olmadığını sorduk. Süreci daha hızlı ve etkili yönetebilmek için bir Acil Yardım hattı kurduk. Buraya gelen çağrılara anında cevap vermek suretiyle karantinada olan ve acil yardıma ihtiyacı olan üyelerimizin ihtiyaçlarını karşılamaya başladık. 300’e yakın çağrı aldığımız acil yardım hattıyla bu süreçte üyelerimize hizmet vermeye çalıştık. Pozitif tanısı konan üyelerimizi tek tek arayıp tedavi süreçlerinde yanlarında olduğumuzu belirttik. Şu an da tedavisi süren üyelerimiz bulunmakta ve  bu arkadaşlarımızla günlük irtibata geçip morallerini yüksek tutmaya çalışıyoruz. Tek temennimiz bu süreçte hastalanan ve tedavisi devam üyelerimizin bir an önce sağlıklarına kavuşup aramıza dönmeleridir. Ayrıca belirtmek isterim ki bu arkadaşlarımız en az sağlık personeli kadar ciddi bir özveri ile bu uçuşları yaptılar ve maalesef bu virüsü kaptılar. Üyelerimizin, bizlerin beklentisi işverenin ve kamuoyunun bu özveriyi görmeleri ve takdir etmesidir. Çünkü üyelerimiz tahliye uçuşları ve daha önceki uçuşlarda tanısı pozitif olabilecek muhtemel vatandaşlarımızla yaklaşık 3 -4 saat aynı uçakla seyahat etti, onlara hizmet etti ve başarıyla bu süreci atlattılar.

Önümüzdeki günlerde tahliye uçuşu gerçekleşecekse uçaktayken üyelerimizin yolcularla minimum teması sağlayabilecek uygulamaları hayata geçirilmesini İşverenden beklemekteyiz. Başta Sağlık Müdürlüğü olmak üzere THY’nin ilgili tüm birimleri bu süreçte koordineli çalışmalı ve üyelerimizin sağlığı için her türlü önlemi almalıdır. Bizler verdiğimiz önerilerde şu konuya da değindik. Uçuşta görevli olan ekipler ekip terminaline geldiği andan kıyafetlerini orda değiştirsin, ekip terminalinde dekontaminasyon ve izolasyon alanı oluşturulsun ve üyelerimiz sivil kıyafetlerle evlerine dönsünler. Yani görevli kıyafetleriyle evlerine gitmesinler. Ve bu konuda alınacak ek tedbirleri hem işveren hem de SHGM ile görüşmeye devam ediyoruz.

Acil Yardım Hattından bahsetmiştiniz, Buradan tekrar söyleyelim numaraları isterseniz?

Acil durum hattımıza üyelerimiz 7/24 +905354617539 numarası üzerinden ulaşabilir.

Cumhurbaşkanı’nın “Ekonomik İstikrar Kalkanı” programı açıklamasının ardından THY yönetimi “Kısa Çalışma Ödeneği” programını devreye soktu. Bu konudaki görüşlerinizi öğrenmek isteriz.

Sizin de bahsettiğiniz gibi Sayın Cumhurbaşkanımızın duyurduğu “Ekonomik İstikrar Kalkanı” programı doğrultusunda hayata geçirilen bir uygulama. Ve mevzuata göre işverenin İŞKUR’a başvurması sonucunda hayata geçiriliyor. Bu süreçte yine mevzuata göre göre işveren başvuruyu takip eden 6 iş günü içerisinde Toplu İş Sözleşmesi imzalayan Yetkili Sendikaya bilgi vermek zorunda. Bizler Hava-İş olarak bildirimin bize gelmesinden beri üyelerimizin menfaatlerini en üst seviyede koruyabilmek adına hem işveren ile hem de İŞKUR ile görüşmeler yapmaya başladık. Burada bizim kırmızıçizgimiz çalışanların işten çıkarılmamalarıdır. Üyesi olduğumuz Türk-İş öncülüğünde geçtiğimiz günlerde iş dünyasından ve birçok meslek örgütünün de içinde bulunduğu bir grup Kısa Çalışma Ödeneğine dair bildiri yayınladı. Burada dikkat edilmesi gereken husus yaşanan ekonomik zorluklar altında üyelerimizin işleri kaybetmemesi ve kısa çalışma ödeneğinden yararlandırılmalarıdır. Çünkü bu üyelerimiz yıllardır ödedikleri işsizlik ödeneği ve vergiler ile bu hakkı elde etmişlerdir. Ancak işverenin kısa çalışma ödeneği başvurusunda belirtilen tarihler başlamadan 20’ye yakın üyemizin iş akitlerinin fesih edilmiş olduğunu öğrendik. Bu arkadaşlarımız için tüm hukuki desteği vermeye başladık. Kısa Çalışma Ödeneği programına başvurulduktan sonra işçi çıkarmanın bu süreci durduracak sebeplerden biri olduğunu bir uyarı yazısı şeklinde işverene gönderdik. Az evvel de bahsettiğim gibi bizim burada önceliğimiz THY’de çalışan tüm çalışanların bu programdan eksiksiz olarak yararlandırılması ve işçi çıkarma gibi tedbirlerin önünün tamamen kapatılmasıdır. Ancak süreç içerisinde THY yönetiminin aldığı bir takım kararlar doğrultusunda 4000’e yakın üyemiz şu an için bu kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayacak haldedir.

4000 bin çok büyük bir rakam. Bu konuda nasıl bir yol izleyeceksiniz?

Bizim ilk andan itibaren temel amacımız bu uygulamanın dışında kalan çalışanlarında bu fırsattan yararlanabilmesi. Bu konuda İŞKUR, İşveren ve ilgili bakanlıklarla görüşmelerimiz devam ediyor. Bu 4000’ e yakın üyemizin büyük kısmı “Kısa Çalışma Ödeneği” programına başvurulmadan önce şirketin teşvik etmesi nedeniyle kendi istekleriyle ücretsiz izne çıkan çalışanlardan oluşuyor. Bu arkadaşlarımız işverenin içinde bulunduğu ekonomik belirsizlik ve yaşanması muhtemel sağlık sorunlarından korunmak amacıyla işveren tarafından teşvik edilerek ücretsiz izne ayrıldı. Burada bir örnek vermek istiyorum; THY ve Lufthansa ortaklığında kurulmuş olan SunExpress’de kısa çalışma ödeneğinden faydalanacak ancak orada  Kısa Çalışma süreci başlamadan ücretsiz izne çıkan çalışanlar izinlerinin karşılıklı talep ve onay ile iptal edilmesiyle kısa çalışma ödeneğinden faydalanır hale gelmişlerdir. Aynı zamanda sürecin başlarında işveren ile yapmış olduğumuz görüşmelerde Kısa Çalışma Ödeneği’nin teknik şartlarını yerine getirmeyen çalışanlara bu ödenekten elde edecekleri gelir oranında işverence maaş ödenmesini sağladık. İyi niyet temelinde yürütülen bu görüşmelerde elde ettiğimiz sonucu ücretsiz izni daha önceden alan üyelerimiz içinde devam ettiriyoruz. Buradaki temel amaç 4000’e yakın çalışanı da diğer üyelerimiz gibi bu ödenekten faydalandırmak. Mesela bu sayı içerisinde yine işveren tarafından İçişleri Bakanlığı’nın 65 yaş üstü sokağa çıkma yasağı ile ilgili genelgesi bahane edilerek ücretsiz izne çıkmaları istenen kokpit personeli üyelerimiz de bulunmakta. Bu konuda geçtiğimiz günlerde bir açıklama yapmıştık. Burada bir kez daha dile getirmek istiyorum Bu genelge hükümleri maalesef işveren tarafından yanlış yorumlanmış ve içinden geçtiğimiz sıkıntılı süreçte bu üyelerimiz Kısa Çalışma Ödeneğinden de yararlanamayacak duruma getirilmiştir.

Bu üyeleriniz hangi pozisyonlarda?

Yukarıda söylediğim gibi öncelikle 2800 e yakın personel kendi isteği ile ücretsiz izne ayrıldı. bu arkadaşlarımız çoğunluğunu kabin- kokpit ekibi üyelerimiz oluşturuyor. Bunun dışında Kısa Çalışma Ödeneğinin teknik şartlarını taşımayan 2000’e yakın çalışan var. Ve bizim için en önemlisi ve bir türlü anlam veremediğimiz bir takım sağlık kısıtları olan (OML ve Diğerleri) kokpit personeli üyelerimiz var. Ücretsiz izne çıkmış üyelerimizin sorunlarının en kısa süre içerisinde çözüleceğini düşünüyoruz. Çünkü bu arkadaşların sistemin içine dâhil edilmesi için talep ettikleri ücretsiz izinlerin iptal edilmesi yeterli olacak. İptal işleminden sonra zaten otomatik olarak bu arkadaşlarımız kısa çalışma ödeneğinden yararlanmaya başlayacaklar. Ancak sorun sistemin şartlarını taşımayan 2000’e yakın çalışanımızda. Bu arkadaşları işveren yayınladığı bilgi notunda sisteme dâhil edeceğini açıkladı ancak bu konudaki kaygıları henüz gidermiş değil. Bizim daha önceki görüşmelerimizde işverenden talebimiz bu arkadaşların bu süreçte mağdur edilmemesi oldu. O konuda da kısa zamanda üyelerimize bilgilendirmeler yapacağız.

Geçtiğimiz günlerde OML ve sağlık kısıtı olan pilotlarla alakalı bir açıklama yapmıştınız. Bu konudaki son durum nedir?

Bu konudaki problemin yukarıda da bahsettiğimiz gibi şirketin yanlış yorumlamasıyla alakalı olduğunu düşünüyoruz. Aksi durumu düşünmek bile istemiyoruz. Yani işverenin bu üyelerimize bir art niyet beslediğini düşünmek bile istemiyoruz. Çünkü önemli olan nokta bu kriz aşıldıktan sonra işverenin bu arkadaşlara duyacağı ihtiyaç. Bu kriz ortamı bir gün geçecek ve mağdur edilen pilotlara tekrar ihtiyaç duyulacak. Bu arkadaşlara karşı planlı ve art niyetli yapılacak hareketler istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Bir de havacılık sektöründeki krizin küresel olduğunu düşünürsek krizin bitmesinden sonra ülkemizde doğması muhtemel bir pilot açığı kısa ve orta vadeli planlarda daha büyük krizlere yol açacaktır. THY yönetimi maalesef daha önceki yıllarda olduğu gibi günü kurtaracak formüllerin peşinde. Aynı zamanda Kısa Çalışma Ödeneğine dâhil edilecek olan personel maaşlarını İŞKUR üzerinden alacaklar yani işveren mali hiçbir sorumluluk almayacaktır. Durum böyle iken yaptıkları yorumlar sebebiyle bilhassa pilot arkadaşlarımızı 3 aylık sürede maaşsız bırakmak hangi vicdana sığar? Unutulmamalıdır ki bu arkadaşlarımız süreç buraya gelmeden canla başla çalışmışlar, verilen görevleri hakkıyla yerine getirmişlerdir. Şimdi bu halde bu arkadaşlara böyle bir uygulama yapılması gerçekten anlaşılır gibi değildir. Bu konuda SHGM, İçişleri Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı ve Sağlık Bakanlıklarıyla görüşmelerimiz sürüyor. Ancak işveren bu üyelerimizi ücretsiz izne çıkarmakla alakalı bir mail atıp sözleşmelerini askıya almış durumda. Bizler bir an önce bu hatadan dönülmesi adına tüm yasal adımları atıyoruz. Bu konuda değerli üyelerimizin bir miktar daha sabretmelerini istiyoruz. Pazartesi ya da salı günü ilgili bakanlıklardan ve SHGM’den gelecekler görüşlerle bu problemin de çözüleceğini düşünüyoruz.

Sürece dair bir sürü haber çıktı; özel sağlık sigortaları başta olmak üzere bu konularda neler söylersiniz?

Bizim baktığımız yerden gördüğümüz şu; kendini işçi temsilcisi sanan bazı gruplar durumdan kendilerine bir pay çıkarmak için sürekli olarak üyelerimizi paniğe sevk edecek açıklamalar yapıyorlar. Maalesef bir sürü bilinmezliğin olduğu bu günlerde yapılan açıklamalar üyelerimiz korkuya ve paniğe sürüklüyor. Bu açıklamalar kendilerini işçi temsilcisi gibi lanse eden ama elini taşın altına koymayan, hak hukuk mücadelesinde bir kez olsun üyelerin yanında olmayan ve içinde bulunduğumuz süreci baltalamaktan başka bir işe yaramayan kişilerin ve grupların açıklamalarıdır. Bu gruplar maalesef sendikacılığı işçi temsilcilerine saldırmak ve işveren karşısında tek kelime etmemek üzere kurguluyorlar. Bizler bu süreçte üyelerimizin sorunlarıyla ve haklarıyla ilgilenirken bu gruplar sadece laf kalabalığı yaparak çalışanların aklını bulandırmaktadır. İşveren ve sendikanın arasını açacak politikalar izleyen bu gruplar çalışanı ve sendikayı işveren karşısında güçsüz düşürmeyi planlamaktadır. Bu bile işverenin adamı olduklarının ispatıdır. Daha dün pazar mesaileri, yol ücretleri ve diğer kayıplarımızda işçinin yanında olmayıp başlattığımız hukuki mücadeleyi baltalamaya çalışan bu şer odakları bugün yine devrede.Bu süreci hep birlikte güçlenerek atlatacağız. Evet zor zamanlar ancak bu zorlukları birliğimizle yıkacağız.

Peki sürekli olarak sendika aidatları ile alakalı  aidatların alınmaması yönünde görüşler bildiriliyor. Hatta sendikanın maddi yardım yapması talep ediliyor. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

Şimdi burada şunu açıklamak gerekiyor. Hava İş Sendikası bir sosyal yardım vakfı ya da meslek örgütü değil. Bizim de uymamız gereken kanunlar söz konusu. Biz aidatları Sendikalar kanunu ve tüzüğümüz doğrultusunda topluyoruz. Evet, bu zor zamanlarda bizim de üyelerimizin menfaatleri hususunda sendika olarak çalışmalarımız var. Ancak dediğim gibi bizi bağlayan Sendikalar Kanunu gibi kanunlar var. Sendika aidatları ile alakalı düzenlemeler Genel Kurul kararına bağlı. Nisan-Mayıs-Haziran aylarındaki aidatlarla ilgili neler yapabileceğimize dair üyesi olduğumuz Türk-İş Konfederasyonu ve Çalışma Bakanlığı ile görüşmelerimiz devam ediyor.Şunu da açıklamakta fayda var; aidatlar konusunda tüzüğümüzde belirtilenin dışında bir uygulama yapmak ya da maddi yardımda bulunmanın ciddi hukuki yaptırımları söz konusu. Bu konuda önümüzde bir süreç var. Gelecek görüşler doğrultusunda bizlerde üyelerimizin menfaatine olacak kararlar alacağız.

Bu süreci atlatmak üzere Sendika olarak başka girişimleriniz var mı?

Bu süreçte öncelikle bankalarla anlaşmalar yapıp Kısa Çalışma Ödeneği süresince üyelerimizin hâlihazırdaki kredilerini yapılandırabilmeleri ve ihtiyaçları doğrultusunda sorunsuz kredi kullanabilmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Bu konuda ilk anlaştığımız banka Türkiye Ekonomi Bankası (TEB). Yaptığımız anlaşma ile Hava-İş üyelerinin kredi puanları ve limitleri sorgulanmadan 3 ay ertelemeli 36 ay vadeli krediler kullanabilmeleri için bir anlaşma yaptık. Anlaşmanın şartlarını pazartesi günü mail yoluyla üyelerimize duyuracağız. Bilindiği gibi devlet bankaları da benzer kredi paketleri hazırladı ancak bunlarda bir takım ön şartlar söz konusu. Önümüzdeki günlerde bu konuyla alakalı birkaç anlaşma daha yapacak ve üyelerimize detayları hakkında açıklama yapacağız.

Üyelerinize söylemek istediğiniz başka mesajlar var mı?

Öncelikle salgının bir an önce bitmesini temenni ediyorum. Bu süreci sağlıklı bir şekilde atlatmak tek temennimiz hem kendimiz hem üyelerimiz adına. Üyelerimizi bu süreçte yalnız bırakmamak adına acil yardım hattını kurmuştuk. Her türlü sıkıntılarını bizimle paylaşabilirler. Üyelerimizden ricamız bizim dışımızda gelen hiçbir bilgiye itibar etmesinler. Bizler üyelerimizi ilgilendiren her konuda bilgilendirmeleri zaten yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Algılara yenik düşüpte işveren karşısında sizi tek savunacak sendikamıza sahip çıkın. Çünkü sendika işçinin son kalesidir. Sendikayı güçsüz düşürmek üyeyi güçsüz düşürmektir.
Sağlıkla kalın.

Benzer Haberler

Haber Thumbnail

Ücretsiz İzine Çıkarılmak İstenen Kokpit Personeli Hakkında

DEVAMI
Haber Thumbnail

4447 Sayılı Kanuna Eklenen Geçici Madde

DEVAMI
Haber Thumbnail

Kısa Çalışma Ödeneği ve Üyelerimiz

DEVAMI

Nasıl Üye Olurum?

Detaylar

Hukuk

Detaylar