Sağlık Kısıtları Sebebiyle Ücretsiz İzne Zorlanan Kokpit ve Kabin Ekibi Üyelerimiz Hakkında

08.04.2020 00:00

Değerli Üyelerimiz,

Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgınının çalışma hayatına olan olumsuz etkisi neticesinde; THY A.O. tarafından alınan bir takım kararların belirsizliğinin giderilebilmesi ve hatalı uygulamalardan dönülerek üyelerimizin hak ve menfaatlerinin korunabilmesi adına; ortaklık yönetimine ve ilgili idarelere yapmış olduğumuz başvuru ve bildirimleri siz değerli üyelerimiz ile güncel olarak paylaşıyoruz.

Bu süreç zarfında tarafımızca koordineli bir şekilde THY A.O. Yönetimi, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, İŞKUR ve ilgili bakanlıklarda sürecin takibi yakından yapılmakta ve bu husustaki çözüm önerilerimiz ile sürece katkı sağlayarak; üyelerimizin lehine olacak her türlü uygulama için gereken tüm aksiyonları aldığımızı belirtmek isteriz. Bu kapsamda tarafımızca SHGM ve ilgili bakanlıklara yapılan resmi başvuruları siz değerli üyelerimiz ile paylaşmış idik. Sürecin dinamikliği ve olağanüstü niteliği sonucunda yayınlanan her genelge ve çalışma koşullarındaki değişiklikler yeni problemleri beraberinde getirmektedir. Süreç ne kadar olağanüstü olursa olsun tek önceliğimiz üyelerimizin maddi ve manevi menfaatinin korunmasıdır. Nitekim bugün THY’nin ulusal ve uluslararası arenadaki başarısındaki en büyük payını, siz değerli üyelerimizin emeği ve özverileri oluşturmaktadır. Bu olağanüstü durum er ya da geç sona erecek ve yine ülkemizin bayrak taşıyıcılığını gururla yapacak olan THY’nin de ahde vefa ilkesine uygun davranarak çalışanını mağdur etmemesi gerektiğini bildirmek isteriz.

En son 07.04.2020 tarihinde sürecin getirdiği nokta itibari ile ortaya çıkan problemler ve çözüm önerilerimizi şirkete bildirmiş bulunmaktayız ve siz değerli üyelerimize de bu hususları ayrıntılı olarak bildirmek isteriz. Bu problemlerin başında sayıları 1000 civarında olan, İçişleri Bakanlığının Sokağa Çıkma Yasağı ile ilgili genelgeleri dikkate alınarak OML kısıtları sebebiyle ücretsiz izne çıkarılmaya çalışılan kabin kokpit üyelerimiz ve aynı sağlık sebeplerinin öne sürülmesi ile istek dışı ücretsiz izne çıkarılan kabin ekibi üyelerimizin sorunları gelmektedir. Bununla birlikte sayıları 3000 civarında olan, işverenin tavrı nedeniyle hala net bir çözüme ulaşamadığımız verilen teşvikler doğrultusunda ücretsiz izin kullanan personelin durumları da üyelerimizin zihninde belirsizlik oluşturmaya devam etmektedir.

Covid-19 salgını nedeniyle İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan ve mail ekine eklenen genelge gerekçe gösterilerek ücretsiz izne zorlanan kabin ve kokpit ekibi üyelerimize;

  • İş bu genelge kapsamında olduğu öne sürülen sendika üyesi çalışanların  1 Nisan 2020 tarihinden itibaren ilgili kısıtlamalar kaldırılıncaya kadar İş Kanunu 25/3 gereği iş sözleşmelerinin askıya alındığı bu sürede ücretsiz izinli sayılacağı yönünde bildirimde bulunulmuştur.

  • İş Kanunu Md 25/3’ün öngördüğü koşullar ile bakanlık genelgesi gerekçe gösterilerek ücretsiz izinli sayılma yönündeki tasarrufun hukuka uygunluk taşımadığı ortadadır. Ortaklık tarafından çalışan üyelerimizi adeta zorla ücretsiz izne çıkarmak için mevcut koşullar ile bağdaşmayan yasal mevzuat gerekçe gösterilmiş ve üyelerimizin telafisi güç ve imkansız zararlar ile karşı karşıya kalmasına sebebiyet verilmiştir.

  • İş güvencesinin sürekliliği ve istihdamın devamı prensipleri uyarınca bu kapsamdaki üyelerimizin maddi ve manevi kayıplarının önüne geçebilmesi adına; ücretsiz izin uygulamasının çalışanın yazılı rızası olmadan uygulamaya konulmasının yasal mevzuat ve yerleşik yargı kararları uyarınca mümkün olmadığı, aksi halde işveren tarafından eylemli bir fesih halinin gündeme geleceği ve bu feshin haksızlığı ile işverenin tazminat sorumluluğunun doğacağı açıktır. Bu haliyle üyelerimizi şu süreçte mağdur edecek ve neticesi itibariyle de ortaklığı tazminat ödeme zorunluluğuna itecek olan bu uygulamadan bir an evvel dönülmelidir.

  • Yine mailde belirtilen İş Kanunu Md 25/3’ün zorlayıcı neden ile haklı fesih sebebi olduğu, ortaklık tarafından böyle bir uygulamaya gidilmesinin de yaratacağı vahim sonuçlar tarafımızca şirkete bildirilmiştir. Ayrıca tarafımızca yapılan duyuruda ayrıntılı bir şekilde anlattığımız üzere 4447 sayılı kanuna eklenen geçici 23. Madde uyarınca; işverenin kısa çalışma uygulanmasından yararlanabilmesi için kısa çalışma uygulanan dönemde 4857 sayılı kanunun 25’inci maddesinin birinci fıkrasının (II) numaralı bendinde yer alan “ Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri gerekçeleri dışında işverenin işçi çıkarmaması gerekir” hükmü getirilmiştir. Bu düzenleme ile 25/2 dışında yapılacak herhangi bir fesih işleminin işverenin kısa çalışma ödeneğinden faydalanmasının önüne geçeceği hususu göz ardı edilmemelidir.

Tüm bu açıklamalarımız ışığında; hem üyelerimizin mağduriyetinin önüne geçilmesi hem de daha sonraki dönemde işverenin tazminat sorumluluğunun doğmaması adına yapılması gereken; ne İş Kanunu md. 25/3 uyarınca haklı nedenle fesih ne de zorunlu ücretsiz izin uygulamasıdır. Ortaklık tarafından bu personelimizin de kısa çalışma ödeneğinden faydalandırılması için gerekli başvuruların yapılması gerekmektedir. Yaptığımız çalışmalar neticesinde edindiğimiz bilgiler bu kapsamda olduğu iddia edilen personellerin birçoğunun kısa çalışma ödeneğinden faydalanmasına herhangi yasal bir engel olmadığı yönündedir.

Şirket tarafından yayınlanan bültende kısa çalışma şartlarını taşımayan personel ile ilgili olarak çalıştıkları sürenin ücretinin ortaklık tarafından karşılanacağı, çalışmadıkları süre yönünden ise İŞKUR’un hesaplaması doğrultusunda ortaklık tarafından ödeme yapılacağı bildirilmiştir. Bu noktada şartları taşımayan personele isabetli olarak mağduriyetin giderilmesi adına şirket tarafından ödeme yapılırken; genelge kapsamındaki arkadaşlarımıza ödeme yapılmaması ve ücretsiz izne zorlanmasının eşit işlem ilkesine aykırılık taşıyacağı ve ayrımcılık tazminatına konu olacağı tarafımızca bildirilmiştir.

Bütün bunların ışığında ilgili genelgenin doğru yorumlanması adına geçtiğimiz hafta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve SHGM’ye müracaat ederek, genelgenin yorumlanmasından kaynaklanan sorunları iletmiş bulunmaktayız. 07.04.2020 tarihinde SHGM’nin cevaben havayolu şirketlerine ve tarafımıza gönderdiği yazı ekte olup Hava-İş Sendikası olarak gelen yazıya istinaden çıkarımlarımız şu şekildedir; 

  1. Bahse konu üyelerimiz genelge kapsamında olmadığı için hiçbir şekilde bu kurala tabi tutulamazlar.

  2. Kronik hastalığı genelgeyle kapsamına girdiği iddia edilen üyelerimizin bu hastalıklarının raporlanması veya Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde yeniden tespit edilmesi gerekmektedir. 

  3. Üyelerimiz herhangi bir şekilde Covid–19’a yakalansa ya da taşıyıcı olsalar bile ani gelişecek bir inkapasitasyon riski bu hastalığın seyrinde bulunmamaktadır. 

  4. Üyelerimiz toplum sağlığını riske edecek virüsü taşıyor olsalar bile şu anda gerçekleşen herhangi bir uçuş operasyonu olmadığı için bu kapsam dâhiline alınamazlar. 

  5. Kısa Çalışma Ödeneği devlet tarafından ödeneceği için işverenin mali yükümlülüğü neredeyse yok denecek seviyelere inmiştir. Hal böyle iken Kısa Çalışma Ödeneği süreci başlamadan teşvik ile ücretsiz izne çıkan üyelerimizin bu haktan yararlandırılmaması üyelerimizin bilinçli bir şekilde mağdur edilmesi anlamı taşımaktadır. THY A.O. ve Lufthansa ortaklığında kurulmuş olan SunExpress şirketinde teşvik ile ücretsiz izne çıkmış çalışanlar ilgili haktan kolaylıkla yararlandırılmıştır. 

  6. Üyelerimiz yukarıdaki tüm maddelerin kapsamı dışında bırakılsalar bile evde e-learning, uzaktan eğitim ya da benzeri faaliyetlerini sürdürebilecek durumdadırlar. Özellikle ofis çalışanları bu kapsamda daha etkin kullanılabilirler. 

  7. Şirket kendi sağlık kısıtlarını SHGM yönetmeliklerine kıyasen daha sıkı tutabilme hakkına sahip olsa da bu durum TİS gereği personel aleyhine işletilemez. 

  8. THY tarafından işe geri dönüş muayenelerini yaptıramayan üyelerimize eksik evrak koduyla program çıkartılmış olup daha sonradan ücretsiz izne dönüştürülmesi de diğer sağlık kısıtı olan personel gibi değerlendirilmeli, kendilerinden kaynaklanmayan bu aksaklık sebebiyle üyelerimiz bu durumdan dolayı mağdur edilmemelidir.
Milyar dolarlık kâr açıklayan ortaklığın bu zorlu süreçte çalışanını mağdur etmemesinin, milli bir sorumluluk olduğu kanaatindeyiz. Bu yüzden THY Yönetiminin genelgenin doğru yorumlanarak mağduriyetlerin yaşanmasının önüne geçilmesi adına ivedi olarak personele gönderilen ücretsiz izin talep dilekçelerinin imza tarihini ileri bir tarihe ertelemesi için kendilerine resmî müracaatımızı da yapmış bulunmaktayız. 

Pandeminin ilk çıktığı günden bu güne kadar tüm süreçler tarafımızca titizlikle takip edilmektedir. Ancak bu sıkıntılı süreçler yaşanırken maalesef tasması elinde kapı kapı gezerek kendilerine bir sahip arayan ve hala bulamayan şer odakları yalan yanlış haberlerle krizi fırsata çevirmek için yine kaos çıkarmak amacıyla piyasaya çıkmışlardır. Ne yazık ki kıymeti kendinden menkul bu şer odaklarının yanlış yönlendirmelerine hiç bir şekilde itibar etmemenizi sizlerden ayrıca istirham ediyoruz. Nitekim hiçbir araştırma yapmadan, bilgisiz ve tecrübesizlikleri nedeniyle yalan yanlış haberlere konu edilen açıklamalar ile daha büyük kaoslara sebebiyet verilmesinin arkasındaki art niyetli tutumun takdirini de siz değerli üyelerimize bırakıyoruz.

Yaşanan bu olağanüstü dönemi; siz değerli üyelerimiz ile omuz omuza vererek sağlıklı bir şekilde atlatarak nice güzel günlere ulaşacağımıza olan inancımız tamdır. Bundan sonraki süreçlerde tüm gelişmeleri sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz, sizlere sağlıklı ve huzurlu günler diliyoruz.


Hava-İş Sendikası Yönetim Kurulu

Benzer Haberler

Haber Thumbnail

Sendika Aidatı Hakkında

DEVAMI
Haber Thumbnail

Berat Kandiliniz Mübarek Olsun

DEVAMI
Haber Thumbnail

Başkanımız Ali Kemal Tatlıbal'dan Önemli Açıklamalar

DEVAMI

Nasıl Üye Olurum?

Detaylar

Hukuk

Detaylar